Kanaatimce...

Aranızda Benim Gibi Lolaz Krizine Giren Var mı?

Edibe (KÂHYA) AYDIN

Emekli Öğretmen

02.10.2020

Evimiz Urfa Lisesi'nin arka kapısının karşısındaki Ortaklar apartmanının üçüncü katındaydı. Balkondan bakınca okul kapısındaki LOLAZ satanları tepeden görürdüm. Paslı bir tenekede kaynamış lolaz, yanında yeşil soğan, maydanoz, şişede sarı bir su ( limon tuzu ) bir kapta isot, yanında da bir bezin içinde açık ekmekler.

Tepeden baktığım için her işlemi görürdüm. Yeşil soğanların başını keser, saplarındaki çürümüşleri atardı. Sonra eline sığacak kadar bir demet alır, tenekedeki çamurlu suya batırır, çıkardıktan sonra doğrardı. Maydanozları hiç yıkamaz doğrardı. Beyaz kağıtları keser,üstüne yarım açık ekmek koyar, avcına lolazı alır, dürmüğü hazırlardı. Tuz Eker, isodu serper, ekişiyi de koyardı. Dürümler hazır teneffüsü beklerdi. Sonra da:

LOLAZ EKMEK, HAZIR YEMEK

Bu çağrı sürerken paralar alınır, önlüğünün cebine koyardı. Önlük koyu renk olmasına rağmen kir içindeydi. Kirli eller, yıkanmamış yeşillik, nasıl bir suda kaynadığı belli olmayan LOLAZLAR kapış kapış satılırdı.

Bütün bu olumsuzlukları görmeme rağmen ben de o dürümlerden alır yerdim. Bizim apartmanın altında "göz dispanseri" vardı. Oraya gözlerine ilaç koymak için gelenler vardı. Dispanserdeki sağlık memuru çok titiz ve temizdi. Önlüğü ütülü bembeyazdı. Bu titizliğinden dolayı herkes onu TEMİZ EHMET diye bilirdi. Hasta yoksa kapıya çıkar:

- Oğlum bu çamur sizi hasta eder, yemeyin" dese de herkes yerdi. Demek ki vücudumuz çamur ve mikroba karşı bağışıklık kazanmıştı.

Ben İstanbul' da nerede LOLAZ görsem hemen bir kilo alırım. Haşlarım. Bol yeşillikle dürüm yapar yerim. Hatta kardeşlerime "Bize gelin size sürpriz bir yiyecek hazırladım." derim. "Lolaz varsa geliriz." Lolaz krizini yılda birkaç kez yaşarım. İki üç dürüm yedikten sonra rahatlarım. Ama çamurlu lolazın tadını bulmak için Urfa'nın çamurunun olması gerek diye düşünürüm.

Sanıyorum sizler de çamurlu LOLAZ DÜRMÜĞÜNÜ özlemişsinizdir...