27.02.2020
Bugün, bir danışanımla seansta şöyle bir konuşmamız geçti:
“Doktor bey her gün alkol alıyorum, bugün Kandil Ya, seviniyorum. Çünkü bugün alkol almayacağım.
Bekliyorum ki dini günler gelsin, alkole ara vereyim. ” Bu konuşma geçen günlerde yaşadığım başka bir olayı bana hatırlattı. ..
Bir hafta önce bir balık restoranında yemek yiyorduk. Müzisyenlerde orta volümde fasıl icra ediyordular.
Ezan okunmaya başladı. Karşı masadaki beyefendi : ”ezan okunuyor, müziği keser misiniz?” dedi. Baktım önünde rakı dolu bardaklar vardı. ..
Hemen aklıma, Yıllar önce Said Nursi’nin bir kitabında okuduğum şu anekdot geldi. Tahminen, olay 1900 lü yılların başlarında geçiyor.
Doğuda bir kasabada ahali yeni atanan kaymakama isyan ediyor. Sebebini soruyor S. Nursi.
Diyorlar ki:” kaymakam içki içiyor, namaz kılmıyor...”
S. Nursi :”Dönüp baktım bunu diyenlere, çoğu eşkıya ve dini vecibelere alakası olmayan kişiler..”
Ve şu yorumu yapıyor: “Bu Anadolu halkları, kendileri dini vecibeleri yerine getirmese de, başlarındaki yöneticilerin dindar olasından hoşlanıyor, onu talep ediyor...”
Hakikaten halkımızın ciddi bir dini hassasiyeti var. Birçok alkol kullanan birey Kandillerde, ramazanlarda alkole arar verir.
Kendisi yaşamasa da, hatta ateist de olsa, dini vecibeleri hakkıyla yerine getiren; özü sözü bir dindar insanlara büyük saygı duyar.
Ülkemizin siyasileri ve yöneticileri de bunu iyi keşfetmiş olmalı ki, dini ritüelleri ve dini söylemleri çok sık dile getirip gösteriyorlar. Çok da prim yapan bir davranış ki, bütün siyasiler bu konu da yarışıyorlar. Ben, siyasetçilerin “göstermelik“ dindar davranış ve söylemlerinden ziyade, icraatlarına bakma taraftarıyım.
Ülkemizde son yıllarda gerek siyasetçilerin, gerekse bazı “din adamlarının” söyledikleriyle eylemlerimin tutarsız olması; din adına söylenen bazı sözlerin de; akıl, mantık, vicdan, bilimle çelişmesi sonucu Deizm artarak yayılmaya başladı...
Dini inancın ve yaşantının, kişiyle Allah arasında olması en makbul olanı.
Makam mevki, para, güç, ego tatmini için dini değerleri kullanmak ahlaki değildir !..
Kişileri, dini inancı ve yaşantısı üzerinden “iyi ya da kötü” olarak değerlendirmek de doğru değildir. Kişilerin ahlaklı ve iyi insan olup olmadığı ve de işini iyi yapıp yapmadığına bakılmalıdır. Dini değerlerin bireysel alanda özgürce yaşanıp, devlet eliyle bütün topluma dayatılmaması laikliğin gereğidir. İslam dini de, bireylerin Özgür iradesine ve tercihine çok önem veren bir dindir. Sevap ta günah da bireysel olarak değerlendirir. ..
Bu vesile ile kandilinizi kutlar sevgiye, huzura, barışa, adalete vesile olmasını dilerim