16.04.2019
“Maide Sûresi 8. âyet; “Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
Yukarıda meali verilen âyette yaygın bir içtimaî hastalığımızın ipuçları var. Bir topluluğa duyulan öfkenin, kinin, garazın; insanlarımızı adaletten saptırdığı, haksızlığı görmezden geldiği, onlar için adalet ile şahitlikten kaçınıldığının bir sebebi olduğunu anlıyoruz...”
Müslüman; ahlakı, adaleti, hakkaniyeti , barış severliği, yardımseverliği ile bütün insanlara numune-i timsal olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, ateisti de, kafiri de, günahkar müslümanı da; yani her kategoriden insan İslam'ın muhatabı ve geleceğin iman ehli adayıdır. Müslüman Maide suresinde ki Mesajlar ışığında bilinçli olmalıdır. Bırakın insanlara, Rabbimizin yarattığı canlı cansız her esere saygılı olmalıdır. Onları incitmemelidir...
Dünya imtihan dünyasıdır. Duygusal tepkisel davranışlar bizi mantıktan ve vicdandan uzaklaştırıp zulme ortak edebilir...
Önünden Geçen bir cenaze için ayağa Kalkan peygamberimize:
“ Ya Resullulah , o ölen bir Yahudidir.”
Diyen sahabesine şu cevabı vermiştir:” olsun. O bir insandır...” gibi ebediyete kadar bizlere rehber olacak bir medeniyet ışığı bırakmıştır .
Batı ve diğer ülkelerin müslümanlara yaptıkları zülümler, bizlere de onlara zülüm yapma hakkını doğurmaz!
Unutulmamalıdır ki, İslamiyet bütün alemlere rahmet olsun diye gönderilmiştir.
Bu rahmete kimin nerede ve ne zaman mazhar olacağını bilemeyiz! Bizler hiç bir kul hakkında ahkam da kesemeyiz. “İman ölçer“ bir cihazımız olmadığı gibi öyle bir yetkimiz de Yok!
Bizler, başkalarının yaptığı yanlış davranışlara göre yaşamımızda konum belirleyemeyiz. Duruşumuz nettir.
Adalet, hak hukuk, sevgi, barış, paylaşım;zulme uğrayanın rengine , inancına , coğrafyasına bakmadan onun yanında olmaktır
Tekrar altını çiziyorum:
Batılıların bir kısmının çifte standartlı olması ve Müslümanları sömürgeleştirmesi; halkları ezmesi, zulm etmesi bizlerin de onlar gibi davranmamızı gerektirmez!
Zulme zulümle karşılık verilmez!
Nefsi müdafaa dönemlerinde kendimizi savunmak için bütün araçları , bize çizilen adalet ilkeleri çerçevesinde kullanabiliriz. Bir masumun hatırı ve hakkı icin, bir gemide caniler bulunsa dahi , o gemi batırılamaz. Suçlar bireyseldir.
Nasıl ki Taliban in İşid'in yaptığı vahşetlerin İslamiyeti temsil
edemeyeceğini haykırıyorsak ve de haklıysak; topyekun Batı yi da suçlu ilan edemeyiz. Daha yakın zamanda Yeni Zelanda halkının Müslümanlarla nasıl dayanışma içerisine girdiğini görmedik mi?
Lütfen sağduyulu ve merhametli olalım. Toptancı yaklaşımlar insaniyete ve vicdana sığmaz!
Topluluklar arasına nefret tohumları edeceğimize sevgi ve dayanışma tohumları ekelim...