Yurtdışında ve yurt içinde yaptığım gezilerde hep üzüldüğüm bir husus var.
Gezdiğim gördüğüm yerlerde, o yerlerde daha önce yaşamış toplumların yaşamlarını ve kültürlerini yansıtan eserlere pek değer verilmiyor. Çoğu tarihi kültürel eser; ya tahrip edilmiş yıkılmaya, harabe olmaya terk edilmiş ya da aslından uzaklaştırıp, burayı ele geçiren yeni milletlerin kültürel motifleriyle aslından uzaklaştırılmış.
İnsanoğlu ilginç bir mahlûk.
Kendisinden önce ki toplulukların izlerini silip kendi damgasını vurmak gibi bir bencillik peşinde. Belki de korkuları var. Bu eski medeniyetin izlerini silmezsek, bir gün gelir elimizden alırlar diye korkuyor olabilirler...
Ya da bir zapt etme, ele geçirme, Zafer kazanmanın egosal tatminini yaşıyor olabilirler. Her ne nedenle olursa olsun bana çok kaba ve çirkin geliyor.
Keşke bütün ülkeler aralarında söyle bir antlaşma yapsalar.
“Şu an, sınırlarımız içerisinde olan ve bizden önceki uluslara ait kültürel mirasları aslına uygun koruyacağız. Bu miraslar arasında ibadethaneler de varsa ve orada ibadet edecek halk yok ise; bunlar da korunup kültür ve sanat faaliyetlerine tahsis edilecektir.. .”
Aslında Dünya, canlı cansız varlıklarla beraber, bütün insanlığın ortak vatani. Nasıl ki bir ülke de zaman zaman farklı bölgelere göç edip yaşıyorsak; dünya üzerinde de topraklar savaşlar ve diğer nedenlerle el değiştirebiliyor. Bizler de el değiştiren toprakların yeni sakinleri olabiliyoruz.
Bu nedenle terk ettiğimiz yerlerde ki izlerimizin kaybolmasını istemediğimiz gibi, yeni geldiğimiz beldelerde ki eski sakinlerin izlerini de silmememiz gerekiyor. Yani kendimiz için istediğimiz iyi şeyleri başkaları için de istemeliyiz.
Ve unutmamalıyız ki, sanatsal ve mimari öğeler; diğer kültürel motifler insanlığın ortak mirasıdır.
Bu birikimlerden her ulus yararlanabilir ve kendisini geliştirebilir. Allah Evreni hassaten Dünyayı çok çeşitli yaratmıştır. İsteseydi her şeyi tek bir unsur olarak yaratırdı. Çeşitli yaratmasında muazzam bir Hikmet ve sanat var. Bu çeşitliliği korumak; insanlığa hizmet ve Allah’a yakınlaşmak ve de onun yaratıklarına saygı duymaktır...